Kategoriler

30 Mart 2014 Pazar

Ahmet Ümit ~ Kar Kokusu

       Kış Okuma Şenliği kapsamında okuduğum bu kitabı yorumlamak bugüne nasip oldu. Tamam, kabul ediyorum, blogumu çok ihmal ediyorum. Yarım yamalak değil de, güzel bir post yazmak istiyorum; hem okuyanlara hem de kitaba saygıdan. Şu sıralar bir CEO'dan çok strese sahip olduğum için beyin 100 derecede kaynamakta. Bu da beni postlardan uzak tutmakta.. 

      Söylenmiyorum çünkü işimi fazlasıyla seviyor ve inanılmaz şeyler öğreniyorum. Öyle ki kişisel gelişimime yaptığı katkılardan bir kitap yazacak noktaya gelmiş durumdayım. Neyse patronum okuyacağını okudu nasılsa, biz gelelim kitabımıza:)

       Kar Kokusu' nda Ahmet Ümit, kendi anılarından yola çıkarak, "80'lerde Komünist olmak" temasına yer vermiş. Komünizm konusunda gözlemleri, anıları ve şartlar hakkındaki yorumlarıyla etkileyici olan bu kitaba başlamadan önce aklımda " Komünizm ve polisiye.. Çok hareketli bir kitap beni bekliyor." düşüncesi vardı. Ne yazık ki temposu oldukça düşük, polisiye yönünden de fazlasıyla zayıf bir kitapla karşılaştım. Sürpriz bir finalle, belki de ters köşeyle son bulur diye beklediysem de umduğumu bulamadım.

      Moskova'da komünistler için kurulan bir okulda hem eğitim görmek, hem de gizlenmek için toplanmış bir grup TKP'li, bir sabaha Mehmet adındaki arkadaşlarının ölümüyle uyanırlar. Uyanırlar ve hikaye başlar..

      Cinayetin sır perdesini çözmeye çalışırken; kişilerin kendi arkadaşlarından bile gizledikleri kimlikleri, geçmişleri üzerinden 80'lere ve Komünizm'e kapıları açıyor Ahmet Ümit. Açıyor ama o kapıdan adım atınca tatsız, tuzsuz bir yolculuk bekliyor bizleri. Kitabın heyecanı yok; sönük kalıyor her şey, yarım kalıyor. Sanki bir kafa karışıklığı sırasında yazılmış gibi.. Heyecansız bir kitap da olsa, Ahmet Ümit, yarattığı karakterleri okuturdu keyifle. Bu kitabında da öyle bir karakter mevcut elbette. Ama Leonid bile yarımdı sanki.. Velhasıl kelam, bu kitapla Ahmet Ümit'i birleştiremedim ben. Sizler ne dersiniz? 

Yayınevi: Everest Yayınları

Sayfa Sayısı: 472 Sayfa

Kitaplı ve Keyifli Günler..

2 yorum:

  1. Hehee, patron okuyacağını okudu nasılsa. Güzel güzel, her patrona böyle çalışan lazım bence de. :)

    Kitabı okumadığım için onunla alakalı bir şey yazamadığım bu alakasız yorumumu daha fazla uzatmayayım en iyisi. :)

    YanıtlaSil
  2. Valla patronuma benim gibi çalışan mı lazımdı, baş belası mı henüz çözemedim. Benden köşe bucak kaçan bir patrona sahibim şuan. Düşün ki ne şanslı insanım. Böyle sevgi her insan evladına nasip olmaz.

    Kitabı okumamakla da pek bir şey kaybetmiyorsun bence. Pek Ahmet Ümit'lik değildi ne yazık ki.

    YanıtlaSil